sebeb

sebeb
(A.)
[ ﺐﺒﺱ ]
sebep, neden.

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • SEBEB-İ HİLKAT — Yaratılışa sebeb ve gaye, yaratılışa vâsıta ve âlet olan.(... Nasıl ki O Zât, hidayetiyle saadet i ebediyenin sebeb i husulü ve vesile i vüsulüdür. Öyle de duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb i vücudu ve vesile i icadıdır. S …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEBEB — Vâsıta. Âlet. * Alâka. * Bahane. * Edb: Harekeli bir harf ile sâkin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen parça. (Bak: Esbab, Esbabperest …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞEBEB — Üç yaşına girip dişleri tamamlanmış olan sığır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SEBEB-İ VÜCUD — Varlık sebebi. Var olmanın sebebi ve gayesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÎ-SEBEB — f. Sebepsiz, boşuna, yok yere …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BİLÂ-SEBEB — Sebepsiz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EZ-ON SEBEB — O sebepten …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bila-sebeb — sebepsiz …   Hukuk Sözlüğü

  • utkari — sebeb ve illet içün bir şeye mutâlik, ecel, sebeb, dayr …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ESBAB — (Sebeb. C.) Sebebler. Bir şeye vâsıta olanlar. Sebeb olanlar. (Evet, izzet ve azamet ister ki; esbab, perdedar ı dest i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve Celâl ister ki; esbab, ellerini çeksinler te sir i hakikiden. M. N.)(Cenab ı Hak,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”